Geçinmeye Gönüllü Olmak: Sadece Sevmek Yetmiyorsa…

Yazan: Havva Yıldırım | AşkTalks

İlişkiler üzerine konuşurken sıkça “sevgi yetmez” deriz. Ama neyin yetmediğini, eksik kalanın ne olduğunu çoğu zaman açmayız.
Sevgi, evet bir başlangıçtır. Ama birlikte yaş almanın, birlikte büyümenin, birlikte kalabilmenin temeli değildir tek başına.
Çünkü bir ilişkide en az sevgi kadar önemli olan bir şey vardır: geçinmeye gönüllü olmak.

Peki nedir bu gönüllülük?
Sadece sabretmek ya da her şeye katlanmak mı? Hayır.
Geçinmeye gönüllü olmak, ilişkiyi sadece hislerle değil, karakterle de yürütmeye istekli olmak demektir.
Duyguların azaldığı, sinirlerin yükseldiği, günlük hayatın çatışmaları içinde hâlâ “biz” demeyi seçebilmektir.

⸻

Sevmek ile Geçinmek Arasındaki Fark

Sevmek bir duygudur; kendiliğinden gelir.
Ama geçinmek bir karardır. Her gün yeniden verilir.
İlk günlerdeki yoğun duygular, heyecan, tensel çekim bir süre sonra doğal olarak yerini daha sade, daha durağan bir sevme hâline bırakır.
Ve o noktada, “geçinebiliyor muyuz?” sorusu başlar.

Sevgiyle bir araya gelmiş iki insanın, zamanla neden birbirini tükettiği, neden en küçük meseleden koptuğu, neden çatışmalar içinde yalnızlaştığı işte bu sorunun cevabında yatar:
Geçinmeye gönüllü değiller.

Çünkü geçinmek; sadece anlaşmak değil, anlaşamadan da kalabilmektir.
Fikir ayrılığında saygıyı sürdürebilmek, sinirlendiğinde sınırı koruyabilmek, partnerinin hatasına karşı öfke değil anlayış geliştirebilmektir.
Bu, sevgiyle değil, insanın içsel olgunluğuyla mümkündür.

⸻

Modern Dünyada Neden Geçinmek Zorlaştı?

Bugünün ilişki dünyasında “hız” kutsanıyor.
Anlayış değil, haklılık ön planda.
Kimse sürece değil, sonuca odaklı.
“Bana ne kattı?” sorusu çok soruluyor ama “Ben ne sundum?” sorusu unutuluyor.

Sosyal medya, kişisel gelişim akımları, özgürlük vurguları bir ilişkiyi hak temelli yaşamayı teşvik ederken,
birlikte kalmanın, birlikte olgunlaşmanın, birlikte çözüm bulmanın değerini zayıflatıyor.

Ve bu noktada ilişki bir “tatmin aracı” haline geliyor.
Mutlu ettiğin sürece varım.
İyi hissettirdiğin sürece seviyorum.
Zorlaştığında?
“Bu böyle gitmez” deyip gitmek kolay.

Ama ilişkiler kolay olanı değil, derin olanı seçebilenlerle yaşar.
Çünkü her bağ, bir süre sonra insanın gölgesini de açığa çıkarır.
Ve bu gölgeyle birlikte kalabilmek cesaret ister.

⸻

Geçinmeye Gönüllü Olmak Ne Demek?

Bu sorunun cevabı bir karakter olgunluğudur.
• Küçük hataları büyük krizlere dönüştürmemektir.
• “Ben böyleyim” demek yerine “Bizi nasıl iyileştirebiliriz?” diyebilmektir.
• Bir çatışmada partnerini değil, problemi hedef alabilmektir.
• Dinlemeye, anlamaya, empati kurmaya gönüllü olmaktır.
• Haklı çıkmaktan daha çok anlaşılmaya ve anlaşmaya kıymet vermektir.

Bu insanlar ideal değildir. Ama duygusal olarak “niyetli”dir.
Sevginin sadece hissetmekle değil, sürdürmekle ilgili olduğunu bilirler.
Ve bu yüzden ilişkiyi bir “tüketim değil, emek” olarak yaşarlar.

⸻

Aşk Yetmediğinde Ne Kalır?

Duygular azalabilir.
Ama geçinme iradesi varsa; o sevgi yeniden şekil alabilir, kök salabilir.
İlişkinin dili değişebilir ama bağı kalır.
Çünkü geçinmeye gönüllülük, aşkın inişli çıkışlı doğasını taşıyabilme gücüdür.

Aşk bir çiçektir.
Ama onu besleyen, onu yaşatan şey:
gölgeye rağmen sulamaya devam etmektir.

⸻

Bu Kültürü Nasıl Geri Kazanırız?

İlişkileri “ideal çift” pozlarıyla değil, “gerçek bağ”larla kurmayı öğrenmeliyiz.
İnsanların bizi mutlu etmesini değil, bizimle birlikte büyümeyi seçmesini istemeliyiz.
Ve biz de aynı şeyi sunmalıyız.
• İlişkide yorulunca kaçmak yerine, “birlikte nasıl dinlenebiliriz?” demeliyiz.
• Anlaşmazlıkta terk etmek yerine, “bizi bu noktaya ne getirdi?” diye sormalıyız.
• Kendi içimizdeki yorgunluğu partnerimize fırlatmak yerine, “Bu bana ne söylüyor?” diyerek içimize bakmalıyız.

Ve en önemlisi:
Geçinmeye gönüllü bir benlik inşa etmeliyiz.
Çünkü kimseye bir şey “öğretmek” için değil, birlikte öğrenebilmek için yola çıkmalıyız.

⸻

Kapanış: Sadece Sevmek Yetmiyor. Peki Ya Sen?

Geçinmek, bir ilişkiyi sıradan yapmaz.
Tam tersine, gerçekleştirir.

Sadece seni seven biri değil, seninle kalabilen, seninle büyüyebilen biri…
İşte o kişiyle kurulan ilişki, duygulardan öte bir bağa dönüşür.

O yüzden kendine şunu sor:
👉 Ben sadece sevilmek mi istiyorum, yoksa bir ilişkide birlikte yaş almayı da göze alıyor muyum?
👉 Ben sadece “haklı” olmaya mı odaklıyım, yoksa “uyum” için çaba göstermeye de istekli miyim?
👉 Ben sevmeye gönüllü olduğum kadar, geçinmeye de gönüllü müyüm?

Çünkü aşk bir kıvılcımdır, ama birlikte kalmak…
İradenin, karakterin ve niyetin eseridir.